Sanat şiiri (Dörtlüğün Düzyazıya Çevrilmiş Hâli)
Yalnızca senin varlığında güzelleşen bir bahçeyi hayal et. O bahçede çiçekler yalnızca senin adımlarını bekler. Bizim diyarımız ise her mevsimi binbir güzellikte saklar, tıpkı doğanın en güzel anlarında.
Sen büyük bir kubbenin altında binlerce renkli mozaiği ararken, fark etmediğin, tarihin derinliklerine saklanmış büyük bir medeniyetin renkleri aslında her yerde seni kuşatıyor. Biz ise gökyüzüne sarı harflerle yazılmış bir çağrıyı temsil ediyoruz o harfler gibi havada süzülen birer iziz. Sadece bir parça yeşil çini bile bize büyük bir heyecan ve hayat coşkusu veriyor.
Sen dansın ritmine kapıldıkça içinde derin bir titreşim hissedersin. Çiçeklerle bezeli bir sahnede beyaz bir kelebeğin dans edişini izlersin. Bizim kalbimiz ise bir zeybeğin dağ gibi güçlü adımlarının toprağa vurduğu o güçlü ritimle yeniden canlanır.
Fırtına gibi çalan bir orkes güçlü sesleri, içindeki sinirlerle ıstırap çeken insanların avı dolu nefesleri, bizim için derin ve acıklı bir müzik haline gelir.
Sen yabancı bir şehirdeki bir heykelin her detayını anlamaya çalışırken, onu uzun uzun inceler. Ancak biz ruhumuzun en derin huzurunu, tarlada yorulmadan çalışan ve dimdik ayakta duran bir köylüyü gördüğümüzde hissederiz.
Bizim için başka bir sanat yoktur, çünkü karşımızda destanlanmış Anadolu'muz duruyor. Arkadaş biz bu topraklarda türküler söyleyerek yol alırken, sana veda ediyoruz. Yollarımız ayrılıyor, ama bu türküler hep kulağımızda kalacak.
Yorumlar
Yorum Gönder